Pazartesi, Ocak 14, 2013

Vatandaş hangi Acun'a inanacağını şaşırdı!



Engin dedim, yazma dedim, Acun'un oynadığı, programları arasında yer verdiği reklamlardan sadece sen rahatsızsın, ne gerek var çeneni yormana, salla gitsin dedim ama tutamadım kendimi.
 
Acun Ilıcalı'nın ülkemize devşirdiği "Yetenek Sizsiniz Türkiye" ve "O Ses Türkiye" yarışmaları son sürat devam ediyorken program içerisinde yer verilen advertorial reklamlar da bir o kadar ilginç hale gelmeye başladı. Reytingler ortada. Programlar ilgiyle takip ediliyor. Haliyle reklam talepleri de artıyor. Geçtiğimiz aylarda Acun'un güvenilir imajı ve marka değerinden yararlanmak isteyen firsaturunu.com adlı online alışveriş sitesinin tanıtımı bizzat Acun tarafından yapılmış ve ardından talep patlaması yaşayan sitenin müşterilerini dolandırdığı ile ilgili haberler gündemi epeyce meşgul etmişti. Türk halkının itibar ettiği ve sempati duyduğu Acun'un, yüzünü bu tarz reklamlarla eskitmesi kendisine zarar verdiğini düşünüyorum. ING'nin -bizlere aslan diye yutturmaya çalıştığı- yaratığını bile sempatik hale getirmek için Acun'a başvurması bence Acun'un inandırıcılık eşiğini bir hayli yükseltti.
 
Şimdi gelelim bu yazıya konu olan advertorial çalışmalara...
Acun'un neredeyse yayınlanan her program için ayrı bir markanın tanıtım elçisi olma durumuna programlarındaki diğer ünlüler de katılmaya başladı. O Ses Türkiye'de Hadise'nin Nestle çikolata yemesi, Turkcell'in Sarı Oda'sında yarışmacıların konuşturulması, Alp Kırşan'ın zırt pırt Turkcell ürünlerini tanıtması derken en son da Hülya Avşar'ın Eskidji Bit Pazarı'ndan alışveriş yapacağını söylemesiyle beyinler infilak etti ve nihayet siz de hak vereceksiniz ki inandırıcılık kalmadı. Allah aşkına, Hülya Avşar'ın ne işi var Eskidji Bit Pazarı'nda? İzliyoruz:

 
 
Markalar açısından bakıldığında iyi bir yol olabilir bu tanıtımlar ama Acun, Hülya ve Hadise markalarına zarar veriyor. Diğer taraftan Acun'un bu tarz tanıtımların neredeyse tümünde aynı yüz ifadesine girmesi, hedef kitleye "ne yapayım arkadaşlar çok ısrar ettiler ben de bir iki kelam ediveriyorum" mesajını iletiyor ki bunu Acun'un kendi markası için aldığı bir önlem olarak görüyorum. Ekranlarda sürekli gördüğümüz için Acun'un hangi mimiğinin ne anlama geldiği ile ilgili herkesin aşağı yukarı bir fikri var. Mesela yukarıdaki reklamda "Neredeymiş bu Eskidji Bit Pazarı?" sorusundaki ses tonu ve sorunun kendisi başlı başına bir mesaj taşırken, yüzündeki ifade de aslında söylemek istediğim herşeyi özetliyor. 
 
Ayrıca izlediğiniz bu tatımındaki "kazık" ifadesine takmış durumdayım. Bu nasıl bir vaaddir? Herşey var, bir tek kazık yok. Acun ve Hülya bu ifadeyle kendilerini nasıl yan yana getirebiliyorlar şaşırıyorum.
 
Velhasılı; Coca-Cola, Turkcell, Digiturk, Vakıfbank, ING Bank derken Petrol Ofisi, Lidyana, 35. sokak, Eskidji diye devam eden ve bence çıtanın giderek düştüğü tanıtımlar. Vatandaş hangi Acun'a inanacağını şaşırdı desek yanlış olmaz sanırım.

Ancak şunu söylemekte de yarar var: Acun'un iç görüleri ve toplumu okumadaki kabiliyeti çok isabetli ve yerinde işler ortaya çıkarmasından belli. Ve şov işini iyi yapıyor. Reklam konusunda da kendisine yapılan eleştirileri göreceğini ve beklentileri karşılayacağını düşünüyorum.
 
Rahmetli'den reklamın tanımını alalım ve bitirelim:

Hiç yorum yok: